Geçmişinin M.Ö. 3000’lere kadar uzandığı söylenen Kayaköy, birbirinden çok farklı iki yerleşim alanından oluşmaktadır.
Bunların biri; turizmde de önemli yeri olan, 19. yüzyıl başında kurulmuş, yamaçlara dayalı ve nispeten yakın tarihli bir yerleşim olmakla birlikte, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde, tamamı Rum, 3000 nüfuslu bir kasaba boyutuna ulaşmış, eski adı Livissi şeklinde geçen mahalledir. Kayaköy, Teke Yarımadası’nın en otantik ve güzel yerleşim yerlerinden bir tanesidir. Likya Uygarlığının kadim kentlerinden biri olarak bilinen köyün geçmişteki adı Karymlassos’dur. Fethiye’de bulunan Telmessos’u Kayaköy’ün olduğu yerde de Karymlossos’u kurmuşlardır. Köyün M.Ö. 3000’li yıllara dayanan bir tarihi olduğu bilinmektedir. Ancak en eski buluntular ise M.Ö. 4.yüzyıla aittir. 5 bin yıllık tarihi ile tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Kayaköy hem yerli hem de yabancı turistlerin uğrak mekanları arasındadır. 1922 yılında köyde yaşamını sürdüren Rumların nüfus mübadelesi nedeni ile Yunanistan’a göç etmesiyle birlikte Yunanistan’dan gelen Türkler de bu bölgeye yerleşmiştir. Köyde atları bağlayacak ahırların bulunmaması, akarsu kıyısında yer almaması gibi nedenler Türklerin bölgeden göç etmesindeki en önemli nedenler olarak bilinmektedir. Günümüzde ise Kayaköy koruma altına alınmış olup bir sit alanı olarak yerli ve yabancı turistlerin beğenisine sunulmaktadır. Bunların yanı sıra köyün en yüksek yerinde ise bir kilise bulunduğunu ifade etmek gerekir. Eski çağlardaki Rum halkının ibadetlerini burada bulunan kilisede gerçekleştirdikleri bilinmektedir. Bunun yanı sıra kilise seyir terası olarak da kullanılmıştır. Kiliseden köye bakıldığında kaya parçalarını andırmakta olan ve gölgesi evin arkasına düşmeyecek biçimde hesaplar ile inşa edilen küçük taş evler göz kamaştırmaktadır.
Kökleri milattan önceye dayana bu mucizevi kenti keşfetmeye hayalet şehrin sokaklarından başlayabilirsiniz. Dar sokakları ve kendine özgü mimarisiyle görenleri büyüleyen Kayaköy, hem yabancı hem de yerli turistlerin ilgisini çeken eşsiz mekanlardan biri. 20. yy’ın başlarından kalan, yüzlerce terkedilmiş ev ve kilise gibi yapıları bulunduran bu bölge, şimdilerde müze olarak kullanılıyor. Yine şehrin içerisinde bulunan ve günümüze sadece kalıntıları ulaşmış olan tarihi Panagia Pirgiotissa ve Taksiyarhis Kiliseleri’ni mutlaka görülmesi gerekenler listesine ekleyebiliriniz.
Kayaköy’e 3 km uzaklıkta bulunan Af Kule Manastırı mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Oldukça dik yamaçlı ve patika bir yoldan ulaşılan bu tarihi manastır, ulaştığınızda sizlere muhteşem bir manzara sunuyor. Yine Kayaköy’e çok yakın bir mesafede bulunan Gemile Koyu, zeytin ve çam ağaçlarıyla çevrili huzur dolu bir atmosfere sahip. Bu etkileyici koya hem kara yoluyla hem de deniz yolu ile ulaşım mümkün. Dalış meraklısı ziyaretçilerin uğrak noktası. Kayaköy’e gelmişken ATV Safari aktivitesini de yapılacaklar listenize eklemeyi unutmayın.
Bu keyifli yolculuk sırasında hem dinlenmek hem de lezzetli bir yemek yemek isterseniz sizleri Cin Bal’da ağırlamaktan mutluluk duyarız.